Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Ekim 2015 Salı

ALDIM, DİNLEDİM, YAZDIM - EDA-METİN ÖZÜLKÜ / BİZİM ŞARKILAR

EDA-METİN ÖZÜLKÜ, ÖZÜLKÜ PROJECT’TE “BİZİM ŞARKILAR”IMIZI YENİ SESLERE EMANET EDİYOR

2015 yılında büyük isimler teklilerle ve albümlerle arşivlerimizi şenlendirirken, müzik dünyasının yaptığı her şeyi çiçek bahçesine çeviren çifti Eda-Metin Özülkü de 2015 yılını dostlarını ağırladıkları Bizim Şarkılar projesiyle karşıladı. Aslında epeydir gündemde olan ve çift CD olarak çıkarılması planlanan bu proje, bir türlü çıkış tarihi netleşmeyen ve benim de çeşitli nedenlerden beklediğim bir projeydi ve nihayet kış yerini ilkbahar aylarına bırakırken çift değil tek cd farkıyla müzik marketlerdeki yerini aldı. Bana da albümü dinleyip yazması kaldı.

Albümdeki şarkılara ve yorumlara değinmeden önce, albüm hakkında birkaç bilgi vermeli. Albüm Özülkü Project-Bizim Şarkılar adıyla geçen Mart ayında Seyhan Müzik etiketiyle yayınlandı. Beyaz tonların ağırlıkta olduğu kapak tasarımında ve  iç kapakta çiftin adeta bir fotoğraf albümü tadındaki fotoğrafları karşılıyor bizi ve bu albümdeki şarkılar çiftin yıllar içinde kulaklarımızdan gönüllerimize akıttıkları şarkılardan oluştuğu için, adeta onların fotoğraf albümüne bakıyormuşuz hissini yaratıyor. Bu açıdan çok güzel bir tema olmuş. Kitapçıkta albümde yer alan konukların fotoğraflarını görüyoruz. Kitapçığın ortasında da Özülkü orkestrasından kareler var. Fonda boş nota çizgileri ise akla müzikle dolu dolu geçmiş zamanları, yılların müzik üstatları olan çiftin yeni şarkılarla dolduracağı nice boş nota çizgileri olduğunu ve bu serüvenin hep süreceğini getiriyor. Sürsün de… (Bu konuda bir tek eleştirim olacak, neden ‘Project’? Dil konusunda fazla hassas değilimdir, ancak Türkçe müzikte işinin en iyisi olan bu çift albüm adında neden İngilizce bir ad tercih etmiş? Yabancı albüm hissi vermek için mi? Özülkü adını ön plana çıkaracak başka bir adla çıkartılmış olsaydı çok daha kafamda bütünlük sağlanırdı. Neyse çok düşünmeyeyim.)

Albümün prodüktörü Bülent Seyhan ve müzik direktörü Metin Özülkü. Konuklardan albümde çalan müzisyenlere kadar tamamıyla Özülkü çiftinin müzikal yolculuklarında onlara eşlik eden yakın dostlarından oluşuyor,  ki bu da fotoğraf albümü hissini destekliyor. Evlerinde dostlarıyla şarkılar ve muhabbetlerle bir müzik gecesi yapmışlar da bizi de davet ediyorlar havasında şarkılar, düzenlemeler ve duygu… Samimiyet böyle albümlerde aradığım başlıca kriter ve takdir edersiniz ki Özülkü çifti bu zamana kadar bunu fazlasıyla gösterebilmiş ve herkesin saygısını kazanmış insanlar. Düzenlemelerde Metin Özülkü, Kaan Kurmuş, Taşkın Sabah ve Özgür Yedievli imzalarını görüyoruz ve şarkıları dinlediğinizde genelin ortalamanın çok üstünde bir iş olduğunu görüyorsunuz.
Gelelim onların şarkılarında anlattığı duygunun başka yorumlarca yeterince samimiyetle ifade edilip edilmediği konusuna. Bilirsiniz, bu tür proje albümlerde, kulaklarımıza dolan şarkılar başka şarkıcılarla seslendirildiğinde hep bir tarafı eksik kalır. Kulaklarımız orijinal yorum ve tona alıştığı için de olabilir bu, sanatçının kendine yakışacak şarkıyı seçme beceriksizliği yüzünden de. Bu albümde o sorun aşılmış görünüyor. Şayet, albümü dinlerken beni çok şaşırtan yorumlar oldu. Öncelikle albümün konuklarına bakalım. Albümde Eda Özülkü ve Metin Özülkü birer sıfır şarkıyla yer alırken, konuklar skalası hayli geniş. Zira Aşkın Nur Yengi, Gülben Ergen, Hülya Avşar, Işın Karaca, İlkay Armen, Murat Dalkılıç ve Yaşar gibi müziğin profesyonel isimlerinin yanında, Asuman Krause, Hande Subaşı ve Zuhal Topal gibi ekranlardan ve dizilerden tanıdığımız sürpriz isimleri konuklar arasında görüyoruz. Saygı albümlerinde yer ala ala ismi aşınan kişilerin olmaması bu projeyi farklı kılıyor.
Albüm Aşkın Nur Yengi yorumuyla Metin Özülkü hiti Unutulmuş Muydum parçasıyla açılıyor. Metin Özülkü’nün 2005 yılı çıkışlı Hayat Başladı albümünde yer alan parçada, o zaman Metin Özülkü melodilerine İclal Aydın şiiriyle eşlik etmişti. Aşkın Nur Yengi versiyonunda şiir yok. Kulağım bunun eksikliğini bir parça hissetse de, Aşkın Nur Yengi yorumunun lezzeti şarkıyı sıfır bir şarkı gibi hissettirmeye yetiyor. Metin Özülkü bir röportajında bu parçayı yıllar önce Aşkın Nur Yengi’ye vermek istediğini, Aşkın Nur Yengi’nin o zamanlar istemediğini ancak Özülkü kendi albümünde yer verdikten sonra da Yengi’nin almadığına pişman olduğunu anlatmıştı. Yıllar sonra Aşkın Nur Yengi bu albümde bu isteğini gerçekleştiriyor ve doğru şarkıcı-doğru şarkı eşleşmesinin örneği oluyor. Aşkın Nur Yengi zaten yorumuyla her şarkıyı içten hissettiren bir şarkıcı ve bu şarkıda da unutulma hissini bir kadın ağzından dile getiriyor. Şarkıyı Metin Özülkü’den dinlerken geri dönen bir erkeğin çaresizliğine tanık oluyorduk, bunda geri dönen kadının mağrurluğunu duyuyoruz Yengi’nin sesinde. Daha hesap soran bir kadın var burda. Aşkın şarkılarında hep hissettiğim bir duygu bu aslında. Aşkın sitem şarkılarında bile güçlü, kuyruğu dik tutan kadındır. Aşkın Nur Yengi’nin bu anlamda şarkının özünü korurken şarkıya kendi tarzını kattığını söyleyebiliriz. Bu da yorumu başarılı kılmasının yanında, şarkıyı çıkış şarkısı olarak da doğru bir seçim yapıyor.

Albümün ikinci şarkısı Boşu Boşuna, manken, oyuncu ve yeni şarkıcı Asuman Krause’ye emanet edilmiş. Şarkı, Gülben Ergen’in 2002 yılı çıkışlı Sade ve Sadece albümünün klipsiz kalsa da ses getiren şarkılarından biri olmuştu. Asuman Krause, daha önce 2006 yılında Çok Yalnızım ve 2008 yılında Kukla albümleriyle mankenlik ve oyunculuğuna şarkıcılığı ekleyen ekranın en bilinen isimlerinden biri. Albümün profesyonel müzisyen olmayan üç kişisinden de biri. Buna rağmen, seçtiği şarkıyı başarıyla seslendiriyor. Bunda şarkının çok oktav istemeyen ve zor bir şarkı olmamasının da payı olabilir ama Asuman Krause hiç de fena söylemiyor. Şarkıda çok fazla bir farklılık yok yorum açısından, Krause bir yenilik getirmese de, şarkıyı hakkıyla söyleyerek görevini yapmış.

Üçüncü şarkı Eda Özülkü’nün güzel sesiyle yıllar sonra söylediği sıfır şarkı. Bazı kadınlar var, Benjamin Button kadınları diyorum ben onlara, zaman onlara işlemiyor, Eda Özülkü o kadınlardan biri. Zerafetini, sahnedeki asilliğini de geçtim, yorum olarak, ses olarak kimler geldi geçti, Eda Özülkü sesiyle 10 kilometreden farkını gösteren bir isim. Bir tane kötü şarkısını duyamazsınız. Bu yeni şarkısı da klasik Özülkü şarkılarından biri ve bunu seviyoruz. Gene bir çift var şarkıda, durumları sallantıda,  beraberliklerinin üzerinde kara bulutlar dolanıyor ama gene de bir şeyleri kurtarmak için konuşuyorlar birbirleriyle. Zamanımızın ayrılık şarkılarında çiftlerin birbirlerinin gözünü oyduğu bir dönemde, “Hadi durup son bi defa, konuşalım biraz daha, geçer gider belki bu fırtına” diyerek sorunların diyalog ve konuşarak çözülebileceğini gösteren bir medeniyet örneği oluyorlar. Klip gelmesi gereken şarkılardan biri. Hem şarkının güzelliğinden hem de Eda’yı televizyonlarda daha sık görmek istediğimden :). Allah –şarkıdaki çiftin aksine- Eda-Metin Özülkü çiftine daha nice ağız tadıyla, sağlıkla dolu yıllar yaşatsın.

Metin Özülkü dendiğinde akla ilk gelen hit “Seninle Olmak Var Ya”, bu albümde Gülben Ergen’e emanet edilmiş. Bıçak sırtı şarkılardan biri bu aslında, çünkü o kadar söyleyeniyle özdeşleşmiş bir şarkı ki, kim söylerse söylesin hep kulak Metin Özülkü ya da Eda Özülkü vurgusunu arıyor. Gülben Ergen ise şarkıda bunu hissettirmemek çok uğraşmış belli, hissettiriyor duyguyu ama şarkıyı kusursuz söyleme çabası yer yer uzaklaştırıyor duygudan. Biraz daha kendini rahat bırakıp söyleseydi diye hissettim. Albümün iyilerinden. Türkçe kelimeleri tane tane duyabildiğim yorumlardan.

Albümün belki de en iyi ve en şaşırtıcı yorumlarından biri müzik alanı dışındaki bir isimden geliyor. Eda Özülkü’nün 1994 yılı çıkışlı Dalgacı albümünün en sağlam şarkılarından biri olan Saymadım Yılları Hande Subaşı sesinde sıfır şarkı gibi parlıyor. Hande Subaşı ile Metin Özülkü’nün yolu birkaç sene önce, şarkıcılarla müzik dışı ünlülerin birlikte yarıştığı bir müzik yarışmasında kesişmişti. Hande Subaşı bu işle profesyonel olarak hiç ilgilenmemiş olmasına rağmen o yarışmada epey başarılı olmuştu. Bu albümde Hande Subaşı o amatörlüğü hiç hissettirmiyor, hatta yorumuyla öyle parlıyor ki profesyonel pek çok ismin üstüne çıkıyor. Hande’den dinlerken, şarkıda bahsedilen o kırılmışlığı ve sitemi içinizde duyuyorsunuz, bilhassa “Olmuyor ne yapsam, hep sen haklısın” derken. Pes etme var burda, kendini avutma, “ya olursa” duygusu. Bu şarkıyı amatör bir sese emanet etmek riskli iş, çünkü çok yoğun bir şarkı. Sakil durabilirdi alakasız birinin üzerinde. Hande zerafetiyle de taşıyor şarkıyı, duyguda bir eksilme olmadığı gibi, genç bir kadının ayrılığa ve acıya karşı naif avuntusunu ve vakur duruşunu çok iyi ifade ediyor bilhassa şarkının belkemiği olan “Kimbilir alışırım yokluğa, ayrılığa; bir anda gülerim senin gibi” dizesinde. Saymadım Yılları şarkısında Hande Subaşı su gibi yorumuyla albümün en başarılı amatör konuğu olurken, bundan sonra müzikle ilgili bir şey yapacak mı diye meraklandıran isimlerden biri oluyor. Kliple taçlanması gerek bu yorumun.

Albümün beni şaşırtan bir diğer yorumuna geldi sıra. Altıncı sırada müzik adına yıllardır dişe dokunur bir iş yapmayan ve benim de yorumcu olarak pek “dinlemeyi tercih etmediğim” -diyelim- Hülya Avşar, 2009 yılında çıkarmış olduğu Kişiye Özel albümünde seslendirdiği Sonsuza Dek parçasını bu albüm için bir daha yorumluyor. İlk kez Hülya Avşar dinlerken şarkıyı pas geçmedim, bilhassa keyif aldım. Hülya Avşar belli ki çok sevmiş şarkıyı ve kendini yormadan söylüyor. Aşkla bakan bir kadını hissettiriyor. Şarkı içeriği itibariyle de evlilik düğünlerinde çalınmaya pek müsait. Kısacası Hülya Avşar bu yorumda beni şaşırttı, keşke her şarkıda böyle hissettirebilse. Albümün iyilerinden.

Albümde beni iyi yönde şaşırtan bir yorum Işın Karaca’dan geldi. Yorumcu olarak normalde çok fazla bağırdığı için dinleyemediğim Işın Karaca, Akrep Nalan klasiği Kolay Mı şarkısında keyifle dinletiyor kendini. Bağırmadan da şarkı söyleyebildiğini göstermesinin yanı sıra, şarkıya çok uyan duygusu ile albümün iyilerinden oluyor. “Kolay mı ağlamadan kabullenmek her şeyi, Kolay mı güçlü olmak en zor anında, Kolay mı bir alışkanlık zinciri boynunda, Hükmeder benliğine istemesen de” derken Işın Karaca’ya yakışıyor bu hesap sorma, yadırgamıyorsunuz bu yarı pes etmiş yarı dik duruşu. Çünkü Işın Karaca şimdiye kadar hep kırılgan ama güçlü kadın şarkıları söyledi. Bu anlamda şarkı doğru şarkı-doğru şarkıcı eşleşmesine uyan bir şarkı. Yıllardır gündeme gelmemiş bu şarkının bu albümde yer alması beni ayrıca mutlu etti. Burada Akrep Nalan’a bize bu şarkıyı sevdirdiği için selam ve teşekkürlerimizi göndermeli.

Türk Sanat Müziği sanatçısı İlkay Armen bu albümde bir slov pop parça olan Sonu Geldiyse Ne Olmuş şarkısına hayat veriyor. İlkay Armen’de hep bir Nesrin Sipahi havası alıyorum, gerek yorumu gerekse her tür şarkıyı gereken şekilde söyleyebilme becerisi ile zamanında Nesrin Sipahi neyse günümüzde İlkay Armen o gibi gelir bana hep. Bu albümde yer alan Ne Olmuş şarkısına getirdiği yorum bunu bir kez daha kanıtlıyor. Farklı türleri denemekten çekinmeyen, bir de bunları ustalıkla yapan sanatçılara ayrı bir hayranlık duyarım. Türk Sanat Müziği sanatçısı olarak çıkardığı TSM albümlerinin yanı sıra İlkay Armen de kendi türünün dışında bir pop parçaya verdiği hayatla komple sanatçılığını bir kez daha göstererek albümün en iyi yorumlarından birine ses veriyor. Hülya Avşar’ın 2009 yılı çıkışlı Kişiye Özel albümünün slovlarından olan şarkı usul usul başlayıp temposu değişmeden çıkışlar inişler olmadan devam eden bir dans parçası.

Eda-Metin Özülkü’nün 2010 yılında birlikte çıkardıkları ikinci albüm Issız Ada’nın en güzel slovlarından Seni Unutana Kadar parçası ile Metin Özülkü mikrofonu eline alıyor dokuzuncu şarkıda. Metin Özülkü imzası o kadar baskın ki şarkıda, başkası söylese bile bilmeseniz bu Özülkü şarkısıdır derseniz. Metin Özülkü bu şarkıyı başka birine emanet etmek istememiş ve kendisi seslendirmiş albümde. İyi ki de öyle yapmış aslına bakarsanız, çünkü bu şarkıdaki duygu yoğunluğunu ancak şarkının sahibi verebilirdi. Başka isimlere diktiği kıyafetler var Özülkü’nün ama bu onlardan biri değil bence. Bu Özülkü şarkısı. Açık ve net. Unutma, yıkılma, devam etme, terk etme duygularıyla süslenmiş şarkı Metin Özülkü’nün kadifeden sesine dikilerek giden kadına bir gece elbisesi oluyor. Boğaz düğümleyici bir şarkı.

Albümün iyi yorumlarından ve bilinen bir şarkıyı kendi tarzında yorumlama becerisi gösteren isimlerinden biri, ilk söyleyeni itibariyle zor bir şarkının altından layıkıyla kalkmış. Ajda’nın 1996 yılı albümünden akılda kalan tek şarkı olan Eğlen Güzelim, Murat Dalkılıç sesinde 2000lerin soundunu 90ların duygusuyla buluşturuyor. Özellikle bu şarkıda Ajda yorumu o kadar baskın ki, çok bıçak sırtı bu şarkıyı öyle bir yorumdan sonra yeni bir sesten dinlemek. Dalkılıç’ın eksikleri yok değil, bir kere coşku bir tık daha aşağıda, Ajda’dan dinlerkenki gümbürdeme, bu yorumda olmadı bende mesela. Ama eli yüzü düzgün söylemiş. Acaba düzenlemesi mi daha farklı olsaydı ya da Dalkılıç’a başka bir şarkı mı olsaydı diye düşünmekten kendimi alamadım. Güzel ama ortalama ama dediğim gibi işi zordu. Ne yaparsa yapsın, ister istemez Ajda yorumunu aratacaktı.

Albümü belki de alma sebeplerimden biri Yaşar’ın yorumladığı Sen Daha Dur. Bu şarkıyı yaptığı radyo programında söyledi söyleyeli aklım gönlüm her bir hücremle bir albüme girmesini dilediğim şarkı, Yaşar’ın bu albümde Sen Daha Dur ile konuk olmasıyla gerçeğe dönen bir rüya oldu. Rock tınılarıyla düzenlenen bu parçada Yaşar gene boğaz düğümlemekle, yastıkları yumruklama isteği arası duygular yaratıyor. Yaşar bu tarz hasret şarkılarında harikalar yaratan bir ses, adamda doğal bir hasret ve hüzün duygusu var, dikkat ederseniz hareketli şarkılarında bile içinizden ağlama isteği gelir, çünkü hareketli şarkıların bile duygusu hasret, özlem, unutmamadır. Yaşar duygu adamıdır. Dolayısıyla bu albümde seçtiği şarkıda bildiği sularda yüzüyor, en vurucu yorumlardan birine imza atıyor. Albümün en iyi profesyonel yorumcusu. Bu parça önce Metin Özülkü’nün 1992 yılı çıkışlı Aşkım İçin albümünde, daha sonra Eda Özülkü’nün 1997 yılı çıkışlı Al Beni albümünde seslendirildi. Bu albümdeki sözleri Metin Özülkü versiyonu. Eda versiyonunda sözler daha değişikti.

Albümün belki de en yadırgadığım ve keşke başka bir şarkıda olsalardı dediğim en yanlış eşleşmesi Zuhal Topal-Korhan Saygıner çifti olmuş. Eda-Metin Özülkü çiftinin birlikte ilk albümü 1999 yılı çıkışlı Böyle Aşk Olmaz’ın klasiği, damarlar damarı Aramadın Aylardır Zuhal Topal-Korhan Saygıner çiftinin elinde disko disko cıptıs cıptıs ritimler arasında ağlayan nağmelere dönmüş. Şarkı bir ayrılığın ardından kalanın hasretle gidenin aramasını beklediği o umutsuz anları anlatırken, şarkı bu versiyonda tamamen duygulardan, aşktan, umutsuzluktan filan sıyrılıp eller havaya moduna bürünmüş. Nerdeyse sevdiği gitti diye eller havaya yapıyor şarkıdaki kişi. Halbuki şarkının özü ayrılık, hasret, özlem, umut, bekleyiş gibi duygular olmalı, bu yorumda bunların hiçbiri ne yazık ki yok! Neyse albümün nazarlığı bu olsun diyelim. Belli ki albüme hareketli bir şarkı eklensin diye yapılmış ama başka bir dolu şarkı vardı Zuhal Topal-Korhan Saygıner çiftinin beraber söyleyerek parlatabileceği. Bu şarkı bu yorumla en hafif tabirle sadece harcanmış! Hangi şarkılar olabilirdi diye düşünüyorum, Oyalama Beni olabilirdi, Cibali Karakolu olabilirdi, Sevgili Adaletin olabilirdi ya da bu şarkıyı salt akustik tek gitarla söyleselerdi gene kurtarırdı.

Tabi ki koskoca bir müzik geçmişi bu 12 şarkıyla anlatılamaz ve bir albüm daha geleceğini tahmin ediyorum. En azından bu albüm haberini ilk aldığımda bunun çift CD olacağını duymuştum, dolayısıyla bu albümü tamamlayacak bir ikinci CD ile daha nice gündeme gelememiş Eda Metin Özülkü şarkısının yeniden duyulmasını görmek ister bu gönül. Bir de yeni albümden beklentim, hareketli Eda-Metin Özülkü şarkılarının da yeni versiyonlarını duymak. Aşağıda birkaç öneri yapmak isterim yeni albümde görmeyi dilediği şarkılardan: İzel – Sevdan Hep Ellere (kesinlikle Allah’ım duy sesimi bu şarkıyı İzel söylesin), Gökhan Türkmen – Bir Yemin Uğruna, Yaşar’ın bir şarkı daha hazırladığını biliyorum, Jale – Uçurdum da Uçurdum, Yalın ­– Aşk Masalı… Bunun dışında, görmek istediğim nice isim var, Seyyal Taner, Hazal, Ayşegül Aldinç, Göksel, Bora Öztoprak, Yeliz gibi isimlerden Özülkü şarkıları dinlemek nefis olabilir. Cibali Karakolu, Sevgili Adaletin, Parolayı Söyle gibi şarkılarla biraz daha hareket katılabilir yeni albümde.

Son olarak Özülkü şarkıları bizi anlatan şarkılardır, aşkı, hasreti, hatırlamayı, güzel duyguları kırmadan dökmeden, birbirinin gözünü oymadan anlatan şarkılardır. Günlük 1 ton empoze edilen müzik bolluğunda giderek kirlenen kulaklarımızın gördüğü ışıktır. Ruh deterjanıdır. Eski güzel güneri hatırlatırken, günlük yaşamda dinlediğimizde oh be dedirten şarkılardır. En önemlisi “müzik” barındıran şarkılardır. Bu yüzden arşivlere alınası, dinlenilesi, dinletilesidir. Bu albümü alın, çünkü bu şarkılar "Bizim Şarkılar"...

Hiç yorum yok: